Kızılaycı müteahhit hakim karşısına çıktı: Bilirkişi raporuna itiraz ettiler
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında geçen yıl mart ayında tutuklanan Bulut ve ortağı Muhittin Büyük’ün 7.5 ay sonra tahliye edildi. Konuya ilişkin geçen günlerde görülen duruşmada aileler söz konusu karara tepki gösterdi. Cumhuriyet, davanın ayrıntılarına ulaştı.
‘HALEN DIŞARIDALAR’
Binada 2010’dan bu yana yaşadığını aktaran M.Ü. binanın 10-15 saniye içerisinde yıkıldığını söyledi. M.Ü., eşini ve iki çocuğu depremde kaybettiğini belirtti. Kardeşi ve yeğenini binanın enkazında kaybettiğini söyleyen N.Ü. ise “Bina ortadan geriye doğru çökme yapmış. Bina ikinci kattan geriye doğru yıkılmış. Binada hata olduğu belli. Bir blok yıkılıp diğer blokun yıkılmaması gariptir. İSİAS davasındaki sanıklar kamuda büyük bir tepki çektiği için tutuklu yargılanmaktadır. Ancak 65 kişinin öldüğü binadaki şahıslar halen dışarıdadır” dedi.
‘İMAR KANUNUNA AYKIRI’ OLDUĞU İDDİASI
Annesi ve ablasını depremin 25. saatinde enkazdan çıkardığını söyleyen mühendis M.Ö., “Ben de inşaat mühendisiyim. Bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz. Olay yeri inceleme raporundan aldığı bilgileri üzerinden rapor yazmış. Binadaki bodrumdaki kısa pencereler projede olmadığından statik projeye aykırı yapılmıştır. Binanın bu sebeple geriye doğru çökmüştür. Bu binaya ek olarak yük taşımaktadır. 300 ton fazla yük yüklendiği için bu bina depreme dayanamış. İmara kanuna aykırı bir şekilde yapı yapılmış. Bina usulsüz bir şekilde yapılarak 65 kişinin ölümüne sebep verildi” dedi. M.Ö. sanıkların olası kastla yargılanması gerektiğini söyledi.
YENİDEN RAPOR TALEBİ
Ağabeyini, yeğenini ve yengesini binanın enkazında kaybettiğini söyleyen M.A. ise “Binanın daha önceden Elazığ depreminde binanın duvarlarında sıva çatlağı şeklinde olduğunu söylemişti. O depremde hasar gördüğünü söylenmişti. Daha önce kardeşim tarafından çekilen videolar var. Tüm sorumlulardan şikayetçiyim” dedi. M.A. bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ifade ederek yeniden bir bilirkişi rapor hazırlanmasını talep etti. Mahkeme, sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri reddetti ve adli kontrol tedbirlerinin devam etmesine karar verdi. Duruşma 8 Kasım’a ertelendi.